Ağbaba, konuşmasının başında; “Sayın bakan bütçenin hayırlı olmasını diliyorum ama fakir fukara için hayırlı olmayacağını siz bütçeyi sunarken açıkladınız. Geçtiğimiz yıl seçimde söylemiş olduğunuz fakire fukaraya daha indirimli elektrik vermeyi bu dönem kaldırıyorsunuz. Dolayısıyla fakir fukaranın hayrına olacak bir şey değil” dedi.
Çocuklarınız Yakanızdan Tutmuyor Mu?
Kış saati uygulamasının yıllardan beri Türkiye'nin gündemini meşgul eden bir durum olduğunu kaydeden Ağbaba, “Dünyada 71 ülkede 26 Ekim Cumartesi gününü 27 Ekim Pazar gününe bağlayan gecede kış saati uygulamasına geçildi. Maalesef, anlaşılmaz bir şekilde Türkiye bu uygulamaya geçmiyor. Acaba burada kimin ne kârı var, onu merak ediyoruz. Şu soruyu sormak istiyorum: Allah bağışlasın çocuklarınızı, acaba çocuklar sizin yakanızı tutmuyor mu okula giderken? Hadi, biz bir şey diyemiyoruz da, o küçük çocuklar demiyor mu? Gecenin karanlığında, zifiri karanlıkta okula giderken ben sizin çocuklarınızın yerinde olsam yakanızı tutarım. Hem çalışanlar açısından hem öğrenciler açısından çok ciddi bir problem, bu problemin çözülmesini istiyoruz” dedi.
Maden Ocakları İnsan Yaşamına Ve Doğaya Zarar Veriyor
Malatya’nın madenler konusunda da ciddi sıkıntılar yaşadığını kaydeden Veli Ağbaba, “Malatya'da Hekimhan ve Kuluncak yöresinde çok sayıda maden var. Bu madenler çıkarılıyor, maalesef çıkarılırken o köy yollarına çok zarar veriliyor, tozdan topraktan geçilmiyor. İnsan sağlığı ve doğaya zarar veriyor. Örneğin, Hekimhan'da demir madeninin çıkarıldığı Güvenç-Basak yolu hâlâ yaptırılamıyor. Güvenç Köyü'nün hemen yanı başında, yaklaşık 600-700 metre ilerisinde her yıl "Arıtma yapacağız." diyorlar, "Toz arıtmasını yapacağız." diyorlar. Bir türlü yapılmıyor, köy toz toprak içerisinde, acayip bir koku var. Şunu merak ediyorum: Şimdi, sanırım yanlış bilmiyorsam oradaki madenleri işleten kârın binde 2'si oradaki yerel yönetime veriliyor .Bu yerel yönetime verilirken de -örneğin Hekimhan Belediyesiyle az önce konuştum - o binde 2'nin yüzde 80'i Valiliğe veriliyor, kalan yüzde 20'si Belediyeye veriliyor; bir de çok cüzi tutar, hakikaten orada devasa paralar kazanılıyor madenlerden. Bu sadece CHP'li belediyeler için değil, bütün belediyeler için geçerli. Bu oranın artırılmasıyla ilgili bir düşünce var mı, bir çalışma var mı? Yani hiç olmazsa belki para da verilir ama örneğin o yörelerde eksik okullar yaptırılabilir, kreşler yaptırılabilir, yollar yaptırılabilir; bununla ilgili çok ciddi bir beklenti var, bunu size iletmek istiyorum” dedi.
Sofular, Bicir, Alvar, Çörmü Maden Sahası İlan Edildi
“Malatya'da çeşitli maden sahaları da ilan ediliyor, özellikle Kuluncak maden sahası ilan edilmiş durumda” diyerek konuşmasını sürdüren Ağbaba, “ Kuluncak'taki çiftçilerin çok ciddi şikâyetleri var. Kayısı ve tarım ürünleri üretimi yapılıyor; Malatya Kuluncak ilçesine bağlı Sofular, Bicir, Alvar, Çörmü sakinleri maalesef zor durumdalar. Kuluncak Sarıca'da yapılan bir HES var, Kuluncak’ta Tohma'nın başladığı yer, hem su kaynakları çok azalıyor hem de orada eskisi kadar tarım yapılamıyor. Yine, Güdül göletimiz var bizim, Güdül HES'i var Darende'de, aynı problemler de devam ediyor. Yani tarımı da engelliyor HES, bu işte "Yüzde 20'sini salacağız." diyor ama bu oran daha sonra çalışırken artmaya devam ediyor.” ifadelerini kullandı.
Malatya'nın Tabiriyle "Yel Esti, Elektrik Kesildi.
Türkiye’nin pek çok ilinde özelleştirmeden kaynaklı elektrik kesintileri oluyor. Özelleştirme yapılırken aslında israf ve pahalılığın önüne geçilecekti. Verimliliğin, kamunun üretiminin daha fazla artacağı, dolayısıyla maliyetlerin düşeceği ifade ediliyordu ancak bunun tam tersi olduğunu görüyoruz.” Diyerek konuşmasını sürdüren CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, “Sadece sokak ve caddelerin aydınlatılması için dağıtım şirketlerine ödenen para devasa artmış durumda, 2024 Ocak-Haziran arasında 14 milyar 212 milyon TL'nin elektrik şirketlerine ödeneceği söyleniyor. Bu elektrik fiyatlarının artmasında, özelleştirmenin etkisinin olduğunu düşünüyoruz. 21 bölgede faaliyet gösteren 14 şirket arasında pay edilerek elektrik dağıtımı tekelleştirildi. Devlete yani hepimize, kamuya ait olan varlıklar özelleştirilerek birtakım şirketlere verildi. Bu şirketlerin büyümesi sağlandı, yatırım alanları oluşturuldu, kamunun kaynakları onlara aktarıldı, el değiştirdi. Aynı şirketler gerekli bakımı, onarımı da yapmıyor ve kimse bunları da denetlemiyor. Bu bakım, onarım yapılmamasına her gittiğimiz köyde -hakikaten Sayın Bakan- çok ciddi şekilde şikâyet var. Bizim Malatya'nın tabiriyle "Yel esti, elektrik kesildi." diyorlar ve fakir fukaranın buzdolabı, çamaşır makinesi vesaire yanıyor. Özelikle köylerde tarım olduğu için peyniri, yoğurdu, sütü bozuluyor; bunu çok ciddi bir şikâyet olarak kendi bölgemle ilgili söylemek isterim.” Dedi.