Grip her yıl dünyada yaklaşık 3 ila 5 milyon arasında kişiyi etkilemektedir. 250-500 bin insanın hayatını kaybetmesine neden olan influenza virüsünün yol açtığı grip bir enfeksiyon hastalığıdır. Havaların soğumasıyla birlikte grip görülme sıklığı artacaktır ancak alınacak önlemler ile bulaşıcı olan hastalığın yayılması engellenebilir. Gripten korunmada kişisel hijyen çok önemlidir. Özellikle çocukların ve tüm bireylerin kişisel hijyen konusunda bilinçlenmeleri, hayatları boyunca hastalıklardan korunmalarında büyük katkı sağlayacaktır. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Şirin Elmi, gripten korunmak için alınması gereken önlemleri anlattı.
ELLER HİÇ MASUM DEĞİL!
Günlük yaşantıda tüm ihtiyaçları karşılayan eller birçok bulaşıcı hastalık taşır. Temiz görünen ellerde hastalık yapıcı binlerce mikroorganizma bulunabilir. Grip, sarılık, ishal yapan etkenler, bağırsak parazitleri eller aracılığı ile ağza, oradan da vücuda yayılır. Çocuklar vücut dirençleri daha zayıf olduğu için daha kolay hasta olurlar. Özellikle tuvaletten sonra ellerin gerektiği gibi yıkanmaması, okulda çocuklar arasında yapılan silgi, kalem gibi eşyaların alışverişinde bile mikrop transferine neden olur. Öksürme ve hapşırma ile bu eşyalara bulaşan hastalık yapıcı mikroplar eller aracılığıyla vücuda alınabilir.
ELLER 1 DAKİKA YIKANMALI
El yıkama diğer birçok bulaşıcı hastalıkta olduğu gibi gribin bulaşmasının engellenmesinde altın kuraldır. El yıkarken, ellerin bütün yüzeyleri ve parmak araları su ve sabun ile iyice köpürtülerek yıkanmalıdır. Suya ulaşılamayan durumlarda alkol içeren el antiseptikler kullanılabilir. Yıkama süresi en az 40 – 60 saniye olmalıdır. Eller normal zamana göre daha sık ve şüpheli yüzeylere temastan sonra yıkanmalıdır.
EN AZ 1 METRE MESAFE BIRAKILMALI
Grip; influenza virüslerinin sebep olduğu yüksek ateş, baş ağrısı, yaygın vücut ağrısı ile seyreder. Hastalık belirtilerinin başlamasından 1 gün önce bulaştırıcılık başlar ve 7 gün süresince devam edebilir. Küçük çocuklarda bulaştırma süresi 10 güne kadar uzayabilir. Enfeksiyon öksürme, hapşırma, konuşma esnasında çıkan damlacıklarla ve solunum yolu salgılarının ağız, burun mukozası ve göze teması ile yayılır. Öksürük ya da hapşırık sırasında ağız ellerle kapatıldığında virüsler ellere, oradan da dokunulan çeşitli yüzeylere bulaşır. İnsanlar bu yüzeylere elle temas ederek virüsü alırlar ve ellerini ağızlarına, burunlarına ve gözlerine temas ettirerek hastalığı yayarlar. Bir metrelik mesafe bulaşma için riskli alandır. Virüs 0-4 C arasında haftalarca canlılığını sürdürebildiği için kış aylarında daha sık enfeksiyon oluşturur.
GRİP AŞISI DİĞER ÜST SOLUNUM YOLU HASTALIKLARINA KARŞI KORUMAZ
Gripten korunmada en etkili yollardan bir tanesi de aşıdır. Grip aşısının içeriği her yıl yenilenmektedir. Aşı ile vücuda verilen cansız influenza virüs antijenleri, savunma hücrelerini harekete geçirir ve vücutta virüse karşı savunma oluşturur. Savunma hücrelerinin oluşması için 2-3 haftalık bir süre geçmesi gerekir. Bu süreden sonra vücut influenza virüsü ile karşılaştığında, daha önceden aşı ile vücut virüsü tanımış olduğu için hemen müdahale etmekte ve hastalık oluşmasını önlemektedir. Koruyuculuğu % 80 civarındadır. Grip aşısı canlı virüs içermediği için gribe sebep olmaz. Grip aşısı diğer üst solunum yolu enfeksiyonu yapan virüslere karşı koruyuculuk sağlamaz.
KRONİK HASTALIĞI OLANLAR GRİP AŞISI YAPTIRMALI!
Gribin tedavisinde istirahat çok önemlidir ve bulaştırıcılığı önlemek için hastalık belirtilerinin geçmesinden bir gün sonrasına kadar sürmelidir. Ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçlar kullanılabilir fakat çocuklarda bu amaçla aspirin kullanılmamalıdır. Bol sıvı alınmalı, beslenmeye dikkat edilmeli ve sigara içmemeli. Hastalık bir virüs tarafından oluşturulduğu için antibiyotik kullanımı gereksiz ve faydasızdır. Grip çoğunlukla hastaneye gitmeyi gerektirecek bir hastalık olmamasına rağmen beş günden fazla süren 38°C ve üstü ateş, koyu iltihaplı balgam, zor nefes alma veya nefes darlığı, bilinç bulanıklığı, ishal ve kusma gibi şikâyetler oluştuğunda ise mutlaka bir hastaneye başvurmak gerekir. Risk altındaki kişilerin ve gribe yakalanmak istemeyen herkesin grip aşısı olması gerekir. 60 yaş üstü olanlar, huzur evlerinde yaşayanlar, kronik kalp, akciğer, böbrek ve şeker hastalığı olanlarda, sağlık çalışanlarında gribin riski daha yüksektir.