Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hasan Basri yalçın, Anadolu Yayıncılar Derneği’nde (AYD) Anadolu Sohbetleri Programının konuğu oldu.
Televizyon ve gazetelerin Ankara Temsilcileri ile bir araya gelen Yalçın, İsrail’in Filistinli Müslümanlara yönelik gerçekleştirdiği katliamları değerlendirdi. Yalçın "İsrail Sivil Katliamı yapıyor" dedi.
Hasan Basri Yalçın’ın açıklamaları şöyle:Filistin ve Gazze ile ilgili her severinde konuştuğumuz, her seferinde söylediğimiz ama tekrar unuttuğumuz, çoğunlukla çözümsüzlüğüne ayrıca üzüldüğümüz bir hikaye olarak bakıyorum.
Türkiye’nin ve tüm Ortadoğu coğrafyasının Gazze ve Filistin meselesi çözülmeden doğru düzgün bir istikrar yakalaması çok mümkün değil.
Bu işin bir stratejik bir de insani boyutu var. İnsani boyutunda söylenebilecek sözleri tükettik. İsrail devletinin devlet niteliğinin ötesinde insanları terörize edecek eylemler ortaya koyması bir alışkanlık haline geldi. Gazze’nin ablukaya alınması konusunda düşündüğüm hep bu şekilde oldu.
İsrail devletinin baştan itibaren kafasında kurguladığı bir yapı var. Bu yapının içerisinde maalesef Filistinlilere bu coğrafyada yer yok. İsrail Hamas saldırısı sonrası çok bilinçli bir politikanın devamı olarak, Gazze’ye sıkıştırılmış Filistinlileri bu coğrafyadan tamamen sürme politikası, iki adım ileri bir adım geri politikası ile sürüyor.
İsrail’in bu zamana kadar yaptığı eylemlere baktığınızda Gazze’de topyekün bir temizlik hedefinde olduğunu görüyoruz.
Bütün dünyanın dikkatini çekmesi gereken, herkesin isyan etmesi gereken bir durum. Maalesef batılı insan hakları değerleri, evrensel insan hakları değerlerinin mümkün olmadığını da gördük. Türkiye veya Ortadoğu coğrafyasında başka devletler olsun batıdaki başkentler ve batı medyası hep bu coğrafyaya İnsan hakları adı altında bu coğrafyalarda savaşların yapıldığına askeri müdahalelerin gerçekleştiğine şahit olduk.
Uluslararası toplum üzerinden bakıldığında Uzun yıllardır Filistin’e yönelik, ben duymadın, ben görmedim, ben bilmiyorum yaklaşımı devam ediyor….
Batının bu evrensel insan hakları değerleri sözü iki yüzlülüğü çağrıştırıyor. Ama son Gazze’de yaşananlar batının insan hakları konusunda hiçbir yerde ahkam kesemeyeceğini gösteriyor.
Türkiye’nin pozisyonu bu olaylar etrafında net bir şekilde netleşti. Gazze meselesini Filistin meselesini ana gündem yapmak mecburiyetindeyiz.
Barış ve adaleti sağlaması için kurgulandığı söylenen uluslararası kurumların sadece belli ülkeler için devreye girdiğini görüyoruz.
Cumhurbaşkanımız uzun yıllardır dünya beşten büyüktür sözünü boş yere kullanmıyor.
ABD tek başına batı dışı toplumun zulüm olarak gördüğü, her şeyin net gözüktüğü bir ortamda ABD ve İsrail hiçbir hesap vermeden sivil katliamına devam ediyor.
İsrail sivilleri hastaneleri bombalıyor. İnsanları korkutarak insanları bölgeden kaçırmaya çalışıyor. Eğer buna savaş diyorsanız savaşında kendi içinde bir hukuku vardır. İşinize geldiğinde savaş işinize geldiğinde terörle mücadele diyemezsiniz.
Filistin İsrail meselesi çözülmediği müddetçe ne Türkiye’de biz ne Irak’ta Iraklılar ne Suriye’de Suriyeliler, barış bulabiliyoruz.
Türkiye’nin önümüzdeki dönemde vurgu yapması gereken konu, acilen barış kesin ilan edilmesi gerekir. Ateşkesi sağlayabilmek için uluslararası kurumlara baskı yapmak Filistin’i ana gündem haline getirmek gerekir.
İsrail, Amerika, Türkiye, İran Bölgedeki diğer Arap ülkeler herkesin dikkatli olması lazım. Biran önce ateşkesin sağlanması gerekiyor. O yüzden Türkiye’nin ateşkes çabaları önemli. Diğer tüm bölge ülkelerinin de buna katkı sunması lazım.
Türkiye’nin Garantörlük teklifi çerçevesinde uzun vadeli barış politikasına geçiş yapılması gerekiyor.
ABD ile İsrail diğer ülkelerin garantörlüğünü pek kabul etmiyor. Çünkü ana plan tüm Filistinlileri bu coğrafyadan sürmek olduğu için maalesef buna yanaşmıyorlar.
İsrail hep katledebileceğini düşünüyor. Çünkü hesap vermiyor. Hesap vermediği için katledebileceğini düşünüyor.
İsrail’in karşısında daha net bir cephe görmeye ihtiyacı var. MHA-Ankara