Çocukların iyi bir yaşam sürmesi, güvenli ve sağlıklı ortamlarda büyümesinin ebeveyn sorumluluğunda görüldüğünü belirten uzmanlar, çocukların sağlıklı ve gelişen birer birey olarak büyümelerinin aile ortamında kabul ve sevgi görmesi ile başladığını ifade ediyor. Çocukların özellikle 0-6 yaş arasındaki erken dönemde sağlıklı olmaları ve iyi beslenmelerinin gelişimleri açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Dr. Demet Gülaldı; dünyada 600 milyon çocuğun yoksulluk sınırı altında yaşadığını, yetersiz beslenme ve hastalıklara bağlı olarak dünyada her 14 günde bir 5 yaşından küçük 30 bin 500 erkek ve kız çocuğun hayatını kaybettiğine dikkat çekiyor. Dr. Demet Gülaldı, Çocukların gelişimleri etkileyen bir diğer unsurun da çocuğa karşı yapılan istismar ve ihmal olduğunu hatırlatıyor.
Dr. Öğretim Üyesi Demet Gülaldı, çocukların bakım verenleri ile ilişkisinin önemine, ihmal ve istismarın çocuk yaşamına olan etkilerine değindi.
Çocukların geleceği tüm toplumu ilgilendiriyor
Toplumların temelini ve geleceğini oluşturan çocukların iyi bir yaşam sürmesi, güvenli ve sağlıklı ortamlarda büyümesinin öncelikli olarak anne ve babaların sorumluluğu olmasına rağmen bu sorumluluğun aslında tüm toplumu ilgilendirdiğini ifade eden Dr. Demet Gülaldı, “Ülkemizin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirgesi; çocuğun yararı temel alınarak anne babalara, kanuni vasilerine ve çocuktan hukuken sorumlu olan diğer kişi ve kurumlara çocuğun esenliği için gerekli bakım ve korumayı üstlenmesini, devletlerin de bu konuda yasal düzenlemeler ve önlemler alması gerektiğini vurguluyor.” dedi.
Aileden sevgi gören çocuk sağlıklı büyüyor
Dr. Demet Gülaldı, çocukların sağlıklı ve gelişen birer birey olarak büyümelerinin aile ortamında kabul ve sevgi görmesi ile başladığını söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:
“Anne babalar veya bakım veren diğer kişiler tarafından çocukların temel ihtiyaçlarının karşılanması ve bunun da sevgi ile yapılması onların öz güvenli, beden ve ruh sağlığı yerinde yetişkinler olarak topluma dahil olmalarını sağlayacaktır. Her çocuğun iyi sağlık, iyi beslenme, zengin öğrenme fırsatlarının olduğu güvenli ortamlarda büyümesi gerekiyor. Ancak, durum her zaman böyle olmuyor. Çocukların aile ortamında, okul ve toplumsal alanlarda ihmal ve istismarın her türüne maruz kaldıklarına sıklıkla tanık oluyoruz. Tek bir çocuğun dahi kötü muameleye uğraması, beslenme, korunma ve sevgi gibi temel ihtiyaçlarından mahrum bırakılmasının yetişkinler tarafından sorgulaması gereken bir durum olduğunu söyleyebiliriz.”
600 milyon çocuk yoksulluk sınırının altında…
Çocukların özellikle 0-6 yaş arasındaki erken dönemde sağlıklı olmaları ve iyi beslenmelerinin gelişimlerinin en önemli basamaklarından biri olduğunu belirten Dr. Demet Gülaldı, “Bu durum çocuk yoksulluğu denilen bir kavramı da gündeme getiriyor. Yoksulluk çocukları yaşama, büyüme ve gelişme haklarından yoksun bırakıyor. Dünyada 600 milyon çocuk yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Gelişmekte olan ülkelerde 5 yaşın altındaki 200 milyon çocuğun mutlak yoksulluk düzeyinin altında yaşadığı ifade ediliyor. Yoksullukla ilişkili olarak hastalık, yetersiz beslenme gibi önlenebilir çeşitli nedenlerden dolayı dünyada her 14 günde bir, 5 yaşından küçük 30 bin 500 erkek ve kız çocuk hayatını kaybediyor.” ifadelerini kullanarak dünyada yoksulluğun ulaştığı boyuta dikkat çekti.
İhmal ve istismar gelişimlerini olumsuz etkiliyor
Çocukların gelişimlerini etkileyen bir diğer unsurun da çocuğa karşı yapılan istismar ve ihmal olduğunu vurgulayan Dr. Demet Gülaldı, “İhmal ve istismar, hem duygusal hem de fiziksel olarak ortaya çıkıyor. Duygusal ihmal ve istismar, çocukların sağlığını, gelişimini ve güven duygusunu olumsuz yönde etkiliyor. İhmal ve istismarın sonuçları da ömür boyu etkisini devam ettiriyor. Son günlerde çocuğun yaşamını tehdit eder boyutlara ulaşan ve çocukların ölümüyle sonuçlanan ihmal ve istismar vakaları ile karşılaşıyoruz.” dedi.
İhmal ve istismardan korumak toplumsal görevdir
Dr. Öğr. Üyesi Demet Gülaldı, ‘Anne babalar olarak çocuklarımıza sağlıklı bakım ve güvenli ortamlar sunmamızın gerektiğini biliyoruz’ dedi ve sözlerini şöyle tamamladı:
“Bunun için ebeveynlerin çocuk sahibi olmadan önce anne babalık görevinin sorumlulukları ve önemi hakkında bilinçli olması, çocuk yetiştirme ve bakımı konusunda yeterli bilgi ile beceriye sahip olması, gereken sosyal desteklere ulaşabilir olması son derece önemli. Çocukları her türlü ihmal ve istismardan korumak için sadece anne babalara değil toplumun tüm bireylerine de görev düşüyor. Çocukların yoksul aile ortamından korunması, eğitim ve sağlık hizmetlerine ücretsiz erişimlerinin olması, düzenli sağlık kontrollerinin yapılabilmesi için gerekli önlemlerin alınması, ailelerin bilgi, erişim, sosyal ve ekonomik açıdan destekleniyor olması çocukların yaşama büyüme, gelişim hakları için yönetimlere ve devlet politikalarına düşen en önemli görevlerdendir.”