Berk Yaptığı açıklamada deprem sonrasında sağlık hizmetlerinin aksatılmadan devam ettiğini dile getirdi. Ayrıca Malatya’da en çok merak edilen soruların başında gelen içme suyu içilebilir mi sorusuna da yanıt vererek yapılan çalışmalar neticesinde hiçbir sıkıntı olmadığının altını çizdi.

Malatya İl Sağlık Müdür Erhan Berk 6 şubatta yaşanan asrın felaketinin ardından bugün Malatya’daki sağlık hizmetlerinin son durumunu aktarmak adına bir basın toplantısı düzenledi.

6 Şubat depremlerinin yıkıcı etkisinin çok olduğunu dile getirerek "Sağlık çalışanları olarak ilk deprem itibariyle bütün hastanelerimiz açıktı. Aynı şekilde hizmetlerine devam ettiler. Gerek polikliniklerde gerek acil serviste herhangi bir hizmet sıkıntısı yaşanmadı. 112 acil sağlık hizmetleri olarak da bir merkezimizde, Doğanşehir ve Akçadağ ilçelerimizde hastanelerimiz açık olarak hizmet vermeye devam etti. Hiçbir hastanemizde ve acil servislerimizde sorun yaşamadık." dedi.

Depremin hemen ardından UMKE ile birlikte tüm ambulansların sahada olduğunu ve Elâzığ'tan gelen takviye ile 90 ekip ile yaralılara müdahale ettiklerini söyleyen Berk, "Malumunuz bu deprem bütün vatandaşlarımızda olduğu gibi sağlık çalışanlarımızı da çok etkiledi. Ama biz geçen 4,5 aylık sürede faaliyetlerimizi normale dönüştürme yolunda çabalar sarf ettik. İnşallah Allah nasip ederse 3 Temmuz itibariyle hastanelerimiz 6 Şubat depremi öncesinde dönmüş olacak." şeklinde konuştu.

Şu anda tadilatı devam eden tek hastanenin Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin olduğunu söyleyerek “hastanenin tadilatı bu ayın sonunda bitiyor, aynı zamanda da hizmetine devam ediyor diğer hastanelerimiz gibi. Malatya 1. Deprem bölgesi olduğu için il aşamada depreme dayanıklı yapıldığı için çok şükür hastanelerimizde ağı hasar alan yok. Sadece Pütürge Devlet hastanemizde bir depremin ilk zamanlarında tedirginlik oldu taşınma olayı oldu. Onda da Üniversiteden inşaat mühendisliği bölümünden arkadaşlarında yaptıkları performans analizlerinde herhangi bir problemin olmadığı tespit edildi. Bunun üzerine tadilat işlemlerine başlıyoruz en kısa sürede Pütürge Devlet hastanemiz de hizmete açılacak” dedi.

Temmuz ayında MHRS sistemine geçileceğini de belirten Berk, "Bu demek değildir ki MHRS'den randevu alamayan gelip muayene olamayacak. 3 Temmuz'dan sonra da randevusu olmayan vatandaşlarımıza da tedavi hizmetlerini vereceğiz." dedi.

Deprem sonrası hastanelerin yanı sıra çadır ve konteynerler de de gerekli sağlık hizmetlerinin aksatılmadan sunulduğunu aktaran Berk, depremden bu yana düne kadar 813 bin 187 vatandaşa, 1. basamakta ise 209 bin 834 kişiye sağlık hizmeti sunulduğunu kaydetti.

Kent genelinde deprem sonrasında herhangi bir salgına da rastlanılmadığını belirten Berk, şu an da hastanelerinde deprem nedeniyle yatan sadece bir hastanın tedavisinin sürdüğünü de belirti.

Ayrıca Sağlık Müdürü Berk, kentin içme suyu konusunda da merak edilenlere cevap vererek “Kamuoyunu özellikle ilgilendiren su numuneleri. Depremin ilk gününden beri klor ölçümü olarak dün itibari ile 11 bin 582 uç noktadan ve kaynaktan numune klor ölçümümüz oldu. Haftanın yedi günü esası ile çevre sağlığı ekibimiz bu işi takip ediyor. Mikrobiyolojik olarak ta 2 bin 763 takip yaptık. Bugün su için şunu söyleyebiliriz. Kaynağımızda mikrobiyolojik olarak ya da partikül olarak ya da klor ölçümü olarak suyun kaynağında herhangi bir problemimiz yok. Ama uzun süreli bir çamurlanma bizim partikül dediğimiz bir olay olduğu için şebekede ve depolarda ciddi bir tortu birikimi oldu. Şuan vatandaşların musluklarında suyu çamurlu akmasının nedeni kaynaktan gelen sudan kaynaklanmıyor. Tamamı ile şebeke ve kendi su depolarından kaynaklanıyor. MASKİ’nin şebekede çamur ya da birikmiş tortu kalmaması için son noktada suyun tahliye sistemlerinden gerekli tahliyelerini yaptı. Bununla ilgili özellikle binalardaki sitelerdeki iş yerlerindeki su depolarının temizlenmesi gerekiyor. Çünkü klorun bir özelliği var. Klor bir yerde partikül olduğu zaman partiküle yapışır ve özelliğini de yitirir. Bizim süper klorlama diye bir olayımız var. Partikül olduğu dönemde bile normal değerinin çok çok üzerinde bir seviyede, biz denetimlerimizde MASKİ’nin özellikle klorlamasını sağladık. Çok şükür bugün itibari ile şebekemizde mikrobiyolojik olarak bir sıkıntı yok. Klor olarak bir sıkıntımız yok ama partikül olarak ciddi sıkıntılarımız var. Bu da zamanla özellikle şebekedeki suyun iyice temizlenmesi bir de depoların temizlenmesiyle daha sağlıklı bir suya erişebileceğimizi söyleyebiliriz” ifadelerini kaydetti.