Ramzan ayında oruç tutarken aynı zamanda dengeli ve sağlıklı beslenerek sağlığımızı korumamız büyük önem taşıyor. Oruç tutarken nelere dikkat etmeliyiz? Dengeli ve sağlıklı beslenmeyi nasıl sağlayabiliriz? İşte tüm bu konularla alakalı önemli noktaları alanında uzman Diyetisyen Burcu Çoban Malatya Vuslat TV takipçileri için paylaştı.

Diyetisyen Burcu Çoban:

Oruç tutarken halsizlik ve yorgunluk şikayetleri artıyor. Ramazan boyunca kilo almamak ve vücut enerjisini korumak için iftar ve sahur vakitlerinde doğru besinlerin uygun ölçülerde tüketilmesi büyük önem taşıyor.

Peki nasıl beslenmeli?

Yeterli ve dengeli beslenmenin Ramazan ayında da sürdürülebilmesi için günün oruç tutulmayan bölümünde en az üç öğünü tamamlamak ve sahuru atlamamak gerekir. Sahura kalkılmamasının  ya da sadece su içip yatılmasının uygun olmadığı unutulmamalıdır. Uzun saatler süren açlık durumu metabolizmayı olumsuz etkileyebileceği için, vücudun ihtiyacı olan karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve minerallerin alınması önemlidir. Yeterli miktarda alınan vitamin ve mineraller, halsizlik ve yorgunluğu önleyerek, kişiyi gün boyu zinde tutmaktadır. Bu nedenle sahura mutlaka kalkılmalı ve sahur yemeğinde süt, yoğurt, peynir, yumurta gibi besinlerden oluşan hafif bir kahvaltı tercih edilmelidir.
Hurma tüketmeyi ihmal etmeyin
 İftar sofralarında özellikle hurmadan vazgeçilmemelidir. Lifli bir meyve olan hurma bol miktarda  A ve C vitamini, folik asit, sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum, fosfor, demir ve çinko içerdiği için halsizlik ve yorgunluğun giderilmesinde ve sindirim sistemi rahatsızlıklarının önlenmesinde yardımcı olmaktadır.
Tüm sebze ve meyve gruplarından eşit miktarlarda öğünlerde alınmalıdır. İçerdikleri vitamin ve minareler kabuklarında olduğu için, kabuklarıyla tüketilebilen sebze ve meyveler soyulmadan yenmelidir. Böylelikle Ramazan ayı boyunca günlük posa alımı da artacaktır.
Su tüketimi şart
Ramazan’da hava sıcaklıklarının yüksek olmasıyla oruç tutan kişilerde günlük sıvı ihtiyacı daha çok artmaktadır. Susuz kalmak; kişilerde yorgunluk, deride kuruma, sıcaklık hissi ve sindirim sistemi rahatsızlıklarına sebep olur. İftarda ve iftar sonrası yatana kadar sıvı tüketimine dikkat edilmelidir.
Özellikle bu dönemlerde yetersiz sıvı almak genelde kabızlık sorunlarının görülmesini arttırır. İftar saatinden sahur bitimine kadar mutlaka en az 12 bardak su içilmelidir.
İftara çorba gibi hafif yemeklerle başlanılmalı, 10-15 dakika sonra az yağlı et yemeği, sebze yemeği veya salatayla devam edilmelidir.
Beyaz ekmek, pirinç pilavı gibi glisemik indeksi yüksek olan besinler yerine; enerji veren ancak kan şekerini dengeli bir biçimde yükselten besinlerden bulgur pilavı, kepekli ekmek veya kepekli makarna tercih edilmelidir.
Beslenme düzenindeki değişikliklere bağlı olarak oluşabilecek kabızlığı önlemek için; yemeklerde kurubaklagiller, kepekli tahıllar, sebzeler gibi lif oranı yüksek gıdalar ve ara öğünlerde de taze ve kuru meyveler, ceviz, fındık, badem gibi yağlı tohumlar tercih edilebilir.